Kesik Kafalı Sütun

Don Juan, Tod und Verklärung, Till Eulenspiegels lustige Streiche, Also sprach Zarathustra, Don Quixote, Ein Heldenleben, Eine Alpensinfonie… Birçoğunuzun aklından geçen isim doğru: evet, Richard Strauss’tan bahsediyorum.

Richard Strauss 1890 yılında

Senfonik şiirlerinde ölümü ve ölümden sonraki başkalaşımı, bir Alman halk kahramanının başına gelen komik olayları, Nietzsche ve Cervantes’in hikâyelerini, Alp Dağlarında tırmanmaya gidip dağlarda kaybolan bir yürüyüş ekibinin dağdaki maceraları gibi konuları müzik ile betimleyen Alman besteci Richard Strauss 1864 yılında Münih’te doğmuş. Strauss’un Münih’in merkezinde doğduğu ev İkinci Dünya Savaşı’nın sonundaki müttefik bombardımanlarından birinde yıkılmış ama annesinin ailesi Pschorr’ların eski bira fabrikası ile lokantasını günümüzde görmek mümkün.

Zaten iki kardeşe ait olan ve 1972 yılında birleşen iki bira fabrikası Hacker ve Pschorr artık ortak bira üretiyorlar.

Kendisine büyük şöhret getiren senfonik şiir janrından sonra opera janrına yönelen Strauss yirminin üzerinde de sahne eseri yazmış. Bunlar arasında Der Rosenkavalier, Salome, Elektra, Ariadne auf Naxos ve Die Frau ohne Schatten operaları en çok tanınan ve sevilenleri diyebiliriz.

İngiliz illustratör Aubrey Beardsley'in Salome'nin ilk İngiliz edisyonu için yaptığı çizimlerden biri.

Salome
Bestecinin üçüncü operası ya da daha doğru tanımı ile müzik draması olan Salome, İngiliz yazar Oscar Wilde’ın 1891 yılında Fransızca yayınlanan aynı isimli tiyatro oyununa dayanır. Strauss, Hedwig Lachmann’ın Almanca çevirisinden librettosunu ise kendi yazmış. Tek perdelik ve yaklaşık bir saat 45 dakikalık bu eser 1903-1905 yılları arasında yazılmış ve ilk olarak 9 Aralık 1905’te Dresden’de sahnelenmiş. Tartışmalı konusu nedeni ile başta İngiltere olmak üzere birçok yerde önceleri yasaklanan ya da sansürlenen eseri Gustav Mahler Viyana’da sahnelenmesini istemiş ama eser burada da sansürlenince Avusturya’daki ilk sahnelenişi gene Mahler’in çabaları ile 1906’da Graz’da gerçekleşmiş. Müzik tarihi için önemli diyebileceğimiz bu akşamda temsili bestecinin kendisi yönetirken temsili izleyenler arasında Arnold Schoenberg, Giacomo Puccini, Alban Berg ve Mahler de varmış.

Strauss Fıskiyesi'nin yapımını belirten taş plaka.

Fıskiye
Münih’in merkezindeki ünlü Marienplatz’ın yakınında, Eski Akademi Binası önünde sütun biçiminde bir fıskiye vardır. Tepesindeki yayvan çanağa biriken suların sütunun çevresinden aşağıya aktığı bu fıskiyenin ne olduğunu fark etmeden her gün binlerce insan geçer, turistler önünde fotoğraf çektirir, havalar yumuşadığı zaman çevreye konulan metal sandalyelerde dinlenmek için oturur. İşte Strauss’un 1864 yılında doğduğu yerin hemen karşısında Neuhauser Caddesi’ndeki bu sütun Strauss Fıskiyesi (Straussbrunnen)’dir.

Neuhauser Caddesi'nde St. Michael Kilisesi ve Strauss Fıskiyesi'nin bulunduğu alan.

6 metre yüksekliğindeki bu bronz sütun Strauss'a bir anıt olarak 1962 yılında Hans Wimmer tarafından yapılmış. Bestecinin belki de en ünlü eseri Salome’ye de bir övgü olan fıskiye bu operadan çeşitli sahneler içerir. Wimmer, konu ile ilgili bazı replikleri de sütunun üzerinde yazmış.

Neuhasuer Strasse'deki Strauss Fıskiyesi. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Richard Strauss'un Onuruna. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Opera
Olay M.S. 30 civarında Kral Herod’un Kudüs’teki sarayında geçer. Prenses Salome, Herod’un karısı Herodias’ın kızı, Herod’un da üvey kızıdır. Herod kendi kardeşini öldürmüş ve karısı ile evlenmiştir. Ama bir yandan da Salome’yi arzulamaktadır. Dolunayın olduğu bir akşam Salome Herod’dan kaçmaya çalışırken yer altından gelen bir ses duyar. Bu Herod tarafından bir kuyuya kapattırılan Jochanaan’ın sesidir.
(Jochanaan: MS 27 yılı civarında İsa Peygamber'i vaftiz ettiğine inanılan Hıristiyanlarca aziz ve bazı Müslümanlarca da peygamber olarak kabul edilen Vaftizci Yahya ya da Yuhanna

Salome, Jochanaan ile konuşmak ister ama Herod kuyunun kapısının açılmasını yasaklamıştır. Salome nöbetçi askerlerden biri olan Narraboth’u kuyunun kapısını açmak için ikna eder. Jochanaan kuyunun kapısında belirir ve Herod’un Herodias ile yaptığı evliliği kınar.

Jochanaan: Neden bana o göz alıcı göz kapaklarının altındaki altın gözleri ile bakıyor? Geri git Babil’in kızı. Tanrı tarafından seçilmişin yanına yaklaşma. Sarayda koşturan ölüm meleğinin kanat çırpışını duyuyorum. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Jochanaan Salome'ye ilgi göstermez. Salome ise bu kutsal adamdan etkilenmiştir. Onu öpmek için yalvarsa da Jochanaan kuyuya geri döner.

Salome Jochanaan'a baştan çıkarmak için dil dökmektedir: Senin vücudun gümüşten ayakları olan fildişi bir sütun gibiydi. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Herod ve Herodias gelirler. Herod, Salome’yi kendisi için dans etmeye ikna etmeye çalışır (Tanz für mich!). Salome’ye ne isterse vereceğini taahhüt eder. Salome üzerindeki tülleri yavaş yavaş çıkardığı ünlü Yedi Duvak Dansı'nı yapar.

Salome'nin ünlü Yedi Duvak Dansı (Tanz der sieben Schleier). Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Herod çok mutlu olmuştur ve Salome’ye kendisinden ne istediğini sorar. Salome Jochanaan’ın kafasının gümüş bir tepside kendisine getirilmesini ister.

Salome Herod'dan Yahya'nın kafasını ister: Ich will den Kopf des Jochanaan. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Herodias bu talepten memnundur ama Herod kutsal bir adamı öldürmekten korkar ve Salome’yi başka bir şey istemesi için ikna etmeye çalışır. Salome bu kararından vazgeçmez. Jochanaan’ın başı kesilerek gümüş bir tepside Salome'ye getirilir.

Jochanaan'ın başını getiren cellat ve azizin başsız gövdesi. Bütün opera boyunca arka fonda olaylara eşlik eden dolunayın önünde. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

Salome sapkın bir sarhoşlukla kesik başı ağzından öpmeye başlar.
Durumun sapkınlığından rahatsız olan Herod askerlere Salome’yi öldürmelerini emreder.

Askerler Salome'yi öldürürler. Fotoğraf: Orhan Ahıskal

ABD'nin Connecticut Eyaleti'nde düşük bütçeli bir opera topluluğu olan Connecticut Concert Opera Salome'yi 2001 yılı baharında sahneledi. Bu yapımda hem finansal nedenlerden hem de temsilin yapılacağı kilisenin mekan darlığından dolayı küçültülmüş bir orkestra kullanıldı. Bu durumda orkestraya dahil edilemeyen bazı çalgıların partileri mevcut çalgılara paylaştırıldı. Başkemancılık yaptığım bu yapımda çeşitli piccolo partilerini kemanda çaldığımı anımsıyorum. Çok emek verdiğim bu temsilden beri Salome'nin benim için özel bir yeri var. Strauss'un zor olduğu kadar da çarpıcı müziği beni daima çok etkiliyor. Gerek Oscar Wilde ile edebiyat tarihinin ve gerekse de Richard Strauss ile müzik tarihinin bu başyapıtını dinlemenizi ya da izlemenizi salık veririm. Yolunuz Münih'e düşerse de turist kalabalıklarının bilmeden baktıkları bu fıskiyeye siz başka bir gözle bakarsınız. 

 

0 comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.